TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİNİN KURULUŞUNUN 54. YILI
Bugün, Türk Eczacıları Birliğinin kuruluşunun 54. yıl dönümü. 54 yıl boyunca, halk sağlığına ve hastalara en iyi hizmeti sunmayı amaçlayan eczacılık mesleğimizi geliştirmek, mesleğimizi daha ileriye taşımak, sadece eczane eczacıları değil, kamuda, ilaç sanayinde görevli tüm eczacılarımızın maddi ve manevi hak ve çıkarlarını korumak için var gücümüzle çalıştık ve bunu yaparken halkın ve Devletin çıkarlarını da gözetmeyi ihmal etmedik. İlaç ve eczacılık hizmetinin, ülkemizin en ücra köşesine kadar ulaşmasını sağladık.
54 yıllık örgüt kültürümüzde, halkın ilaca erişiminin önündeki tüm engelleri kaldırmak ve herkesin sağlık hizmetinden eşit bir şekilde yararlanmasını sağlamak adına, belki kendi ciro artışını göz ardı eden tek meslek olarak, her zaman ilaç fiyatlarının ucuz olmasını savunduk.
İlaçta patente her daim karşı olduk. Fikri mülkiyeti değil bilginin evrenselliğini ve her zaman halk yararına kullanılması gerektiğini savunduk. İlacın tüccar hırsı ile satılabilecek herhangi bir meta olmadığını söyledik ve ilaçta reklamın önünü açanları, açmaya çalışanları defalarca engelledik. Bu girişimlerin sahiplerini defalarca uyardık ve İlaçta reklam öldürür dedik.
Hem mesleğimizin gelişimi hem de halk sağlığı açısından büyük faydalar sağlayan her türlü girişimin öncüsü olmaya çalıştık; birçoklarına ortak olduk. Hayata geçirdiğimiz her proje ile insanı ve insanca yaşamanın gereklerini merkeze koyduk. Sağlığın tanımının; duygusal, ruhsal, zihinsel, entelektüel, toplumsal, mesleki ve fiziksel olarak sağlıklı olma hali olduğu bilinciyle, okullar, hastaneler yaptırdık. Afet durumlarında üstümüze düşen sorumluluğu yerine getirmek için her koşulda yardım elimizi uzattık. Meslek örgütü olmanın yanında sivil toplum kuruluşu olduğumuzun bilinciyle toplumun her kesiminin sorunlarına duyarlı olduk; gerektiğinde tepkilerimizi ve çözüm önerilerimizi kamuoyu ile paylaştık, ülkemizin insanca yaşamanın gereklerine sahip ve onları geliştirecek bir yer olması için uğraştık. Kısacası toplumu ilgilendiren her türlü sorunu demokratik bir bilinç ile kavrayıp çözümü için elimizden geleni yapmaya çalıştık.
Gün geldi hedef olduk, gün geldi siyaset yapmakla suçlandık. Siyasi otoriteler değişti, iktidar partileri geldi, geçti, fakat Türk Eczacıları Birliği olarak hiçbir zaman doğru bildiklerimizi savunmaktan, mesleğimize, meslektaşlarımıza ve halkımıza hizmet etmekten ve onlara karşı yapılan her türlü haksızlığın karşısında olmaktan vazgeçmedik.
Bu 54 yıllık tarihimizde, en zor sınavlarımızı belki son üç yılda verdik. Önce mesleğimizi zayıflatmaya çalıştılar, sonra birlik ve beraberliğimizi bozmaya çalıştılar. Deyim yerindeyse var olma mücadelesi verdik. Ama örgüt tarihimizde bizi hedef alanlara en güzel cevabı da, 21 Aralık 2008 ve 4 Aralık 2009 ile yine bu son üç yılda verdik. Birlik ve beraberliğimizin önemini ve gücünü bir kez daha gördük, daha çok kenetlendik. Mesleğimizin geleceğini kurarken aynı zamanda ülkemizde demokratik hakların korunması ve hukukun üstünlüğünün herkes için geçerli olması için mücadele ettik.
Gelecek geçmişle birlikte kurulur. Bugüne kadar Türk Eczacıları Birliği olarak var olma nedenimiz mesleğimizi korumak ve ülkemizi daha da yaşanır bir hale getirmek idi. Bundan sonra da, 54 yıllık birikimimizin ve geleneğimizin ışığıyla, mesleğimize, meslektaşlarımıza ve halkımıza var gücümüzle hizmet etmeye devam edeceğiz.
Bu tarihi beraber yazdığımız, meslektaşlarımız, eczane çalışanlarımız, eczacı odası yöneticilerimiz, oda çalışanlarımız ve Türk Eczacıları Birliği çalışanlarımızın haklı gururunu paylaşıyor, işbirliği ve uyum içerisindeki çalışmalarımızla yarınların tarihini hep beraber yazmaya devam edeceğimizi herkesin bilmesini istiyoruz.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ MERKEZ HEYETİ