TEB MERKEZ HEYETİ BAŞKANI'NIN BASIN AÇIKLAMASI

TEB Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak'ın açıklamasıdır;

Değerli Basın Mensupları,

Antalya’nın Kumluca ilçesinde bir eczane çalışanının bir anlık dalgınlığı sonucu, şeker hastalığında kullanılan bir ilacın bebeğin ilaçlarının içine karışması ve ailenin ilacı bebeğe vermesi akabinde bebeğin yoğun bakıma girmesi, söz konusu eczacı meslektaşımız gibi, bu olayı basından duyan 24.000 eczacımızı ve bizleri de son derece üzmüştür.

Öncelikle, Birliğimiz, ilacın sadece eczacı tarafından ve eczacı danışmanlığında verilmesi konusunda son derece hassastır. Eczanede çalışan tüm personel de Birliğimizin son beş yıllık yoğun çabaları sonucu, eczanede çalışabilmek için ciddi bir eğitimden geçmektedir. Ancak eczane personeli bütün aldığı eğitime rağmen, hastaya ilaç veremez. Sadece reçetenin hazırlanmasına yardımcı olmak için oradadır. Bu yardımcı elemanların bile temel bir bilgiye sahip olması gerektiği, bizler için çok açıktır ve eczane çalışanlarının eğitimi, meslek örgütümüzün önemli işlevlerinden biri olagelmiştir. 2007 yılında Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Türk Eczacıları Birliği’nin üçlü imzaladığı protokol ile, yapılan eğitimlerde, eczane çalışanlarına 256 saatlik teorik, 1200 saatlik pratik eğitim veriliyor. Teknisyen adaylarına, Pratik İlaç Bilgisi, Meslek Ahlakı, Yasa ve Yönetmelikler, Halk Sağlığı ve Bilgisayar eğitimlerine kadar pek çok konuda bilgi veriliyor. Programı başarıyla bitirerek sertifika alanların eczanelerde istihdamı sağlanıyor. Proje kapsamında, her iki Bakanlığın da desteğiyle Türkiye genelindeki sayıları 80.000’i bulan tüm eczane çalışanları eğitilmiş olacak.

Eskiden eczanede çalışan kişilere ilişkin hiçbir standart yokken, Birliğimiz, bu standartların oluşması için de Mesleki Yeterlilik Kurumu ile Protokol imzalama aşamasına gelmiştir. Bütün bu çabalar sonucunda bu tür istenmeyen olayların büyük oranda önüne geçmiş durumdayız. Bu olayların hiç yaşanmayacağı bir duruma gelene kadar, eczane çalışanlarını eğitmeye devam edeceğiz.

Değerli basın mensupları, yaşanılan bu tatsız olay diğer yandan başka bir olayı da yine gündeme getirmiştir. Hastalarının sağlık güvenliği konusunda daima çaba gösteren eczacıların, tüm zamanını hastalarına ayıramadıklarını, bunun da önemli bir sağlık tehdidi olduğunu defalarca söylemiştik. Bir kez daha altını çiziyoruz. Eczacı meslektaşlarımız, verdikleri ilacın parasını devletten alabilmek için pek çok bürokratik işlemi yerine getirmek, reçetede hekimden kaynaklı hataları bizzat gidip elden düzelttirmek ve haftanın en az iki günü çalışmayan provizyon sistemi nedeniyle birikmiş işlerini yapmak zorunda kalmaktadır. Bizler biliyoruz ki, ilaç hizmeti eczacısız verilemez. Çünkü eczacı ilaç konusunda en yetkili ve bilgili kişidir. İşte bunun ilgililerce anlaşılması gerekir. Eczacı masa başında oturup nerdeyse haftada bir değişen ilaç mevzuatlarını takip etmek, kupür kesmek, her reçete için onlarca bürokratik işlem yapmak, mühür basmak ve arta kalan zamanlarında da hastalarıyla ilgilenmek zorunda bırakılmamalıdır.

Öte yandan ortaya çıkan bir boyuttan daha söz etmek isteriz ki, bu da bugüne kadar her platformda üzerinde titizlikle durduğumuz bir konudur. Haberde de ifade edildiği gibi, bebeğin annesi ‘ilacı bilmeden içirdiğini’ söylüyor, baba da ‘ilkokul mezunu olduğunu, ilaç prospektüslerini anlayamadığını’ belirtiyor. Sevgili basın mensupları, ilaç konusunda neredeyse hiçbir bilgisi olmayan vatandaşların prospektüsleri okuması, anlamasını zaten hiç kimse bekleyemez. Ancak hastalar eczacılara danışmadan, kendilerine verilen tüm ilaçları bilinçsizce tüketip, hayati sonuçlara sebebiyet verebilmektedir.

İlaç şifa olduğu gibi yanlış kullanımı durumunda bir zehirdir. Vatandaşlarımızın ilacı kullanmadan önce mutlaka eczacıdan bilgi almaları, detaylarını öğrenmeleri, o sırada eczacı yoksa ya da meşgulse bile, eczacıyı beklemeleri gerekmektedir. Bu çok basit ama hayati bir tedbirdir. Sağlığın en ufak bir dalgınlığa ve ihmale tahammülü yoktur. Bu sebeple, vatandaşlarımızı bir kez daha uyarıyoruz; lütfen ilaç konusunda ihmalkar olmayın, sürekli kullandığınız ilaç dahi olsa, mutlaka bir eczacıya danışın. Eczacınız size danışmanlık hizmeti vermek için vardır. Soru sorun ve talep edin!

Türk Eczacıları Birliği olarak halk sağlığına yönelik pek çok bilgilendirici kampanya başlattık. Bir çok sivil toplum kuruluşuyla ve devlet kurumuyla ortak çalışmalar yaptık. Biz, hastalarımıza karşı sorumluluğumuzun bir gereği olarak bu olayın da takipçisi olacağız. Halk sağlığının iyileştirilmesi ve hastaların bilgilendirilmesi noktasında sürekli çaba gösteren eczacılar adına, hastanede yatan Caner bebeğe ve ailesine acil şifalar diliyoruz.

Basına ve kamuoyuna duyurulur.

 TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ   BASIN BÜROSU

İletişim: Ayşen Çatak Yalman

(0312) 409 81 00/8117